Şampuanınızın İçinde Ne Var?

Günlük saç bakım rutininizin temel taşı olan şampuanlar, saç ve saç derisini temizlemek, kirden arındırmak ve tazelemek amacıyla kullanılır. Ancak, saç bakım ürünlerinin içeriğinde bulunan bazı malzemelerin, sağlığımıza veya çevremize zarar verebileceğini düşünmek, şampuan seçimini biraz karmaşık hale getirebilir. Bu nedenle bilinçli tüketiciler olarak, şampuan ve saç kremi seçimlerimizin ne tür içeriklere sahip olduğunu anlamak önemlidir. Doğru bilgilerle donanmış olarak alışveriş yapmak, saç sağlığımızı ve genel yaşam kalitemizi iyileştirebilir.

Şampuan ve saç kremlerinin içerik listelerini anlamak, hangi bileşenlerden kaçınılması gerektiğini belirlemek açısından kritiktir. Örneğin, bazı şampuanlarda bulunan agresif temizlik maddeleri, saç derisinin doğal yağlarını ortadan kaldırarak saçları kurutabilir ve kırılma riskini artırabilir. Diğer yandan, saç tipinize uygun doğru şampuanı seçmek, saçın ihtiyaç duyduğu nemi sağlayabilir ve sağlıklı bir görünüm kazandırabilir. Peki şampuan seçimi yaparken hangi içeriklere dikkat edilmeli?

Hangi İçeriklerden Kaçınılmalı? Saç Bakımında Bilinçli Seçimler

Cilt bakım uzmanları, saç tipiniz veya tercihleriniz ne olursa olsun, belirli şampuan ve saç kremi içeriklerinden kaçınmanızı önerirler. Eğer şampuan etiketinde aşağıdakilerden birini görüyorsanız, alışverişe devam etmek istemeyebilirsiniz:

  • Sülfatlar: Sülfatlar, genellikle sodyum lauril sülfat (SLS) ve sodyum laureth sülfat (SLES) olarak bilinir ve temizleyici ajanlar olarak işlev görür. Derinlemesine temizlik ve birçok insanın bir şampuandan beklediği köpüklü köpük sağlarlar. Ancak, bu sert temizleyiciler saçınızı doğal yağlarından soyabilir, bu da kuruluğa yol açabilir. Ayrıca cilt tahrişi, kuruluk, iltihap, cilt hassasiyetinde artış, rosacea, egzama ve kontakt dermatit gibi cilt durumlarının semptomlarını kötüleştirebilir. Sülfatlar sadece saçınızı ve cildinizi etkilemez. Onları lavaboya yıkadığınızda, kanalizasyon sistemlerine akarlar ve nihayetinde yerel nehirler veya okyanusa ulaşırlar, bu da kırılgan ekosistemlere zarar verebilir.
  • Formaldehit: Bu kimyasal bileşiği bir dizi ev ürününde bulabilirsiniz; kii buna inşaat malzemeleri, mobilya ve boyalar da dahildir. Şampuanlarda ise koruyucu olarak bulunur. Ancak içinde formaldehit bulunan şampuanlardan uzak durmanız en iyisi olabilir çünkü bu bilinen bir insan karsinojendir. Ayrıca kontakt dermatite neden olabilir ve alerjik dermatit ve egzama gibi cilt durumlarını kötüleştirebilir.
  • Parabenler: Bu kimyasal koruyucular yıllardır güzellik ürünlerinde bulunur ve raf ömrünü uzatmak için kullanılırlar. Antibakteriyel ve antifungal özelliklere sahiptir. Ancak ciltte ve vücut dokularında hızla emilirler ve meme hücre dokusu büyümesini etkileyebilir ve meme kanseri riskini artırabilir. Ayrıca vücuttaki östrojeni etkileyebilir; kontakt dermatit nedeniyle cilt sorunlarına, tahrişe, kızarıklık, pul pul dökülmeye ve kabarmaya neden olabilirler. Parabenler aynı zamanda ekolojik zarara da neden olabilir. Düşük seviyelerde bulunan butilparaben dahi mercanları öldürebilir.
  • Heksaklorofen: Bu antiseptik madde, antibakteriyel özellikleri nedeniyle kozmetik ürünlerde yaygın olarak bulunur. Ancak göz ve cilt tahrişine neden olabilir. Bunlar arasında; kızarıklık ve şişlik, kuruluk, ışığa duyarlılık gibi durumlar da sayılabilir. Ayrıca yutulduğunda zararlıdır. Mide bulantısı, kusma, ishal ve karın kramplarına neden olabilir.
  • Ftalatlar: Bu yapay kimyasal bileşikler, birçok plastiğe esneklik kazandırır. Şampuanlarda, ftalatlar bağlayıcı bir ajan olarak kullanılır. İnsan vücudu tarafından kolayca emilir. Ancak hormon seviyelerinde ve fonksiyonunda değişiklikler, düşük sperm sayısı ve kısırlık, gebelik kaybı ve gestasyonel diyabet riskinde artış, böbrekler, tiroit, karaciğer, bağışıklık sistemine zarar gibi pek çok sağlık sorunu ile ilişkilidir. Ftalatlar aynı zamanda çevresel kirleticilerdir.
  • Triclosan: Bu antibakteriyel kimyasalı, diş macunu ve gargara dahil birçok üründe bulabilirsiniz. 2016 yılında FDA, antibakteriyel sabunlardaki kullanımını yasakladı ancak hala şampuan gibi diğer kişisel bakım ürünlerinde kullanılmaktadır. Triclosan bakteriyel kontaminasyonu azaltmaya yardımcı olsa da ciltte ve dokularsa kolayca emilir. Bu da üreme sağlığını olumsuz etkileyebilir. Ayrıca kanalizasyon sistemine gider ve bir dizi bitki ve hayvan türüne zarar verebilir.

Kıvırcık Saçlara Sahipseniz Hangi İçeriklerden Kaçınmalısınız?

Kıvırcık veya dalgalı saç, doğal olarak diğer türlerden daha kuru olduğu için sülfatlar ve alkol gibi içerikler özellikle zararlı olabilir. Ayrıca çözünmeyen silikonlardan kaçınmak isteyebilirsiniz. Bu ürünler saç telini kaplar, kutikülü düzleştirerek kırışıklığı azaltır ve saçınızı daha yumuşak yapar. Ancak zamanla ürün saç üzerinde birikir; cansız ve hareketsiz saçlara yol açar. Aynısı mineral yağ, balmumu ve parabenler için de geçerlidir. Bunun yerine, shea yağı, jojoba, Hindistan cevizi, ayçiçeği ve argan yağı gibi doğal yağların tercih edilmesi önemlidir. Bu, daha pürüzsüz ve daha parlak kıvırcıklar için derinlemesine nemlendirme sağlar. Ayrıca üzüm çekirdeği yağı, çörek otu yağı ve abyssinian çekirdeği yağı gibi hafif tohum yağlarını da tercih edebilirsiniz. Çünkü hafif tohum yağları da kıvırcık saçları çözmeye ve nemlendirmeye yardımcı olabilir. “Kıvırcık saçlar için hangi şampuan?” sorusu bu şekilde yanıtlanabilir.

Kuru veya Kırılgan Saçınız mı Var?

Kuru veya kırılgan saç genellikle hafif temizlik içerikleri ve ekstra kondisyonlamaya ihtiyaç duyar. Bu nedenle sülfat ve alkol içermeyen şampuanlar hedeflenebilir. Bunun yerine, avokado, macadamia, hindistancevizi ve zeytinyağı içeren şampuanlar da tercih edilebilir. Bu yağlar cansız, kırılgan saçların beslenmesine ve nemlenmesine yardımcı olabilir. Ayrıca gliserin, kuru saçlar için nemlendirme sağlayabilir. Kuru ve kırılgan saçları olanlar Evla seçkisinde yer alan Prozinc Quinoa Kuru Ve Boyalı Saçlar için Şampuan gibi ürünlere göz atabilir.

Sivilce Sorununuz mu Var?

Şampuan ve sivilce genellikle yan yana pek duyulmayan kelimelerdir. Ancak şampuan ve saç kremi şişelerindeki içeriklere göz attığınızda cildiniz üzerindeki potansiyel etkileri hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz. Hassas cilde sahipseniz veya rosacea veya sivilce gibi durumlarla uğraşıyorsanız, bazı içerikler bu semptomları kötüleştirebilir. Rosacea eğilimli cilt tahrişini önlemek için dermatologlar, glikolik asit, alkol, mentol ve cadı fındığı gibi ölü deriyi temizleyicilerden kaçınmanızı önerirler, ayrıca sülfatlardan da.

Yağ içeren saç bakım ürünleri aynı zamanda akneye yol açabilir. Bu tür bir patlama yaşamaktan kaçınmak için yağsız veya komedojenik olmayan bir şampuan kullanmak size yardımcı olabilir. Peki hangi şampuan içerikleri iyi?

Aranan Şampuan İçerikleri Nelerdir?

Artık kaçınılması gereken şampuan içerikleri hakkında bilgi sahibi olduğunuza göre, belki de hangi içeriklere yönelmeniz gerektiğini merak ediyorsunuzdur. İşte bir şampuanda aranan içeriklerden birkaçı:

  • Sodium lauroyl sarcosinate, bir amino asit olan sarkozinden türetilmiştir. Bu kapsamlı ancak nazik temizleyici, sülfatların taşıdığı riskleri taşımaz.
  • Sodium cocoyl glycinate, diğer bir amino asit türetilmiş temizleyici, güvenli ve tahriş etmeyen olarak kabul edilir.
  • Disodyum, yağ sökme avantajlarıyla bilinen sülfat içermeyen bir temizleme ajanı, cilde, saça ve saç derisine naziktir.
  • Esansiyel yağlar, bitkiler, meyve özleri ve tohum yağları ile formüle edilmiş doğal şampuanlar daha fazla seçenek sunar. Bu şampuanlar genellikle saçı ve saç derisini daha nazik temizler; saç derisini tahriş etmez ve saçınızı doğal yağlardan yoksun bırakmaz.

Saç tipiniz ne olursa olsun, doğru şampuanı ve saç kremini bulmak biraz deneme yanılma gerektirebilir. Bazı ürünlerin size, saçınıza ve çevreye diğerlerine göre daha genel faydaları vardır. Hâlâ “Hangi Şampuanı Kullanmalıyım?” sorusuna yanıt vermekte güçlük çekiyorsanız, Evla uzmanları tarafından incelendikten sonra Evla seçkisine eklenen şampuan ve saç kremi ürünlerine göz atabilirsiniz.

Yorum yap

Tüm yorumlar yayınlanmadan önce moderasyon tarafından kontrol edilir