Veganizm, son yıllarda dünya genelinde giderek popülerleşen bir yaşam tarzı ve beslenme biçimidir. Beslenmenin ötesine geçerek, hayvan haklarına saygı, çevresel sürdürülebilirlik ve sağlık gibi birçok önemli unsuru içerir.

Veganizm, son yıllarda dünya genelinde giderek popülerleşen bir yaşam tarzı ve beslenme biçimidir. Beslenmenin ötesine geçerek, hayvan haklarına saygı, çevresel sürdürülebilirlik ve sağlık gibi birçok önemli unsuru içerir. Veganizm, et, süt ürünleri gibi hayvansal kaynaklı gıdaların tüketiminden kaçınmayı ve deri, yün gibi hayvansal ürünlerin kullanılmamasını savunan bir yaşam tarzıdır. Veganlar, hayvanların sömürülmemesi gerektiğine inanır ve bu nedenle beslenme, giyinme ve günlük yaşamlarında hayvansal ürünlerden uzak dururlar. Veganizm, sadece bir diyet biçimi değil, aynı zamanda bir etik ve felsefi yaklaşımdır. Veganizmin temel dayanaklarından biri hayvan haklarıdır. Veganlar, hayvanların birer canlı varlık olarak saygı görmesi gerektiğine inanır. Hayvanların, gıda üretimi, eğlence ve moda gibi alanlarda sömürülmesine karşı dururlar. Hayvanların acı çekmeden yaşama hakları olduğunu savunurlar. Veganlar, , hayvansal ürünleri içermeyen kozmetik ve temizlik malzemelerini de tercih ederler. Vegan yaşam tarzının çevresel etkileri de oldukça önemlidir. Hayvansal tarım, büyük miktarda su, arazi ve enerji tüketir. Ayrıca, sera gazı emisyonlarının önemli bir kaynağıdır. Veganlık, bu çevresel sorunların karşı çözüm yollarından biri olarak görülmektedir. Hayvansal ürünlerin üretimi, sera gazı emisyonlarının artışında büyük rol oynamaktadır. Tarım sektörü, toplam sera gazı emisyonlarının önemli bir kısmını oluşturur. Vegan bir diyet, bu emisyonları azaltmaya yardımcı olabilir. Tarım sektöründeki sera gazı emisyonlarının hayvancılıkla ilişkisi yüksektir. Sığır ve koyun gibi hayvanlar, sindirim süreçleri sırasında metan gazı üretirler. Metan, sera gazları arasında karbon dioksitte daha etkili bir gazdır. Vegan bir diyet, bu tür emisyonların azaltılmasına yardımcı olur. Karbon ayak izi, bireylerin veya toplulukların faaliyetleri sonucu atmosfere salınan karbon dioksit ve diğer sera gazlarının toplam miktarıdır. Vegan bireylerin, et ve süt tüketenlere göre daha düşük karbon ayak izine sahip olduğu bilinmektedir. Kozmetikte ve gıda takviyelerinde "vegan" ifadesi, ürünlerin tamamen bitkisel kaynaklardan üretildiğini, hayvansal bileşen içermediğini ve hayvanlar üzerinde test edilmediğini ifade eder. Vegan preparatlar, hayvansal ürünlerin bulunmadığı vegan diyetlerin gereksinimlerini karşılamak amacıyla formüle edilir. Vegan preparatlar, içeriğinde hiçbir hayvansal ürün bulundurmaması gerektiğinden, bu ürünleri seçerken özellikle dikkat edilmesi gereken bazı kriterler vardır. Vegan takviyeler ve kozmetiklerde, süt, bal, yumurta, jelatin veya herhangi bir hayvansal kaynak kullanılmaz. Vegan takviyeler jelatin yerine bitkisel bazlı kapsüller kullanır. Vitamin, mineral ve omega-3 gibi bileşenlerin, yosun, bitkisel yağlar veya sentetik vegan bileşenler gibi bitkisel veya doğal kaynaklardan elde edilmesi gerekir. Vegan sertifikasına sahip ürünlerde, "Vegan’’ veya "Cruelty-Free" gibi logolar yer alır. Bu sertifikalar, ürünlerin vegan standartlarına uygun olduğunu garanti eder. Öte yandan, vegan beslenmenin potansiyel riskleri de mevcuttur. Vegan beslenen kişilerde mikro ve makro besin eksikliklerinin görülmesi olasıdır ve bu durum göz önünde bulundurularak bir diyet oluşturulmalı ve gerektiğinde gıda takviyeleri ile desteklenmelidir. Bunun yanında, vegan bireylerin genel olarak daha iyi sosyoekonomik düzeylere sahip olduğu, daha fazla fiziksel egzersizle daha sağlıklı bir yaşam tarzı sürdürdüğü ve vegan olmayanlara kıyasla daha az sigara içme eğiliminde olduğu ve bu nedenle gözlemsel araştırmalarda veganlığın etkilerinin izole edilmesini zorlaştırdığı unutulmamalıdır.